Haber

prof. Dr. Tecer: Türkiye’de karla kaplı gün sayısı 2,5 güne düştü

TEKİRDAĞ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Günler yaklaşık 9 gündü. Geçen yıl biraz artış oldu ama bu yıl karla kaplı gün sayısı 2-2. 5 güne kadar düştü” dedi.

NKÜ Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Türkiye’de son dönemlerde kar yağışında azalma olduğunu söyledi. Türkiye’de son 50 yılda ortalama karla kaplı gün sayısının 28,4 olduğunun altını çizen Prof. Yıllar önce karla kaplı gün sayısı sadece 9 gündü. Geçen yıl biraz artış oldu ama bu yıl karla kaplı gün sayısı bugüne kadar geldi. Gün sayısı 2-2.5 güne kadar geriledi” diye konuştu. söz konusu. .

Tecer, Türkiye ve kuzey yarım küredeki tüm ülkelerde kar yağışlı gün sayısının azaldığını belirterek, “Aynı zamanda karla kaplı gün sayısında da azalma var. Nedenini araştıran çalışmalar bunun için çoğunlukla iki meteorolojik faktör üzerinde duruluyor.Bu bölgede kuzey yarımkürede bulunan ülkelerde sıcaklık ve yağışın da düştüğünü gösteren çalışmalar var.Karlı gün sayısındaki azalmanın da iklimden kaynaklandığını gösteren çalışmalar var. İklim değişikliğinin nedenleri, insan kaynaklı faaliyetlerdeki artış, atmosfere karbondioksit ve metan gibi sera gazlarının yüksek oranda salınması, atmosferdeki hava kirleticilerin bolluğu ve bu bölgede bazı büyük şehirleşmelerdir. Şehirlerde ısı adacıkları oluşur, yani tarım topraklarını ve diğer doğal yapıları şehirler, beton örtüler, sanayi tesisleri ile örttüğümüzde bu yapılar ısıyı hapseder. orada ısıtın. Bu da bölgenin bölgesel olarak daha fazla ısınmasına neden oluyor. Sıcaklıkları artıran etkenlere ısı adaları diyoruz. Sıcaklıkların artması ve yağışların azalması doğal olarak karlı gün sayısının azalmasına hatta karla kaplı gün sayısının azalmasına neden oluyor.” Tecer, yağışın türünün de önemli olduğunu belirtti. Yeraltı sularının beslenmesi, barajların doldurulması ve akarsuların yıl boyunca sorunsuz akması, nehir rejimlerinin istikrarını sağlayan en değerli meteorolojik faktörlerdir. Ayrıca tarımsal faaliyetler için kar yağışının olması ve karlı gün sayısının artması istenmektedir. Ülkemizde kar yağışı karasal araziye, denize yakınlığa, denizden uzaklık ve yüksekliklere göre değişiklik göstermektedir. Halk dilinde ‘karlı dağlar’ diye bir tabir vardır. Bundan dolayı şunu net olarak anlayabiliriz; yüksek kesimlere kar yağar. Alt kesimlerde daha az yağmur yağar, doğal sanayinin iklim değişikliği üzerindeki etkilerinden dolayı kar yağışında azalma olur. Evet, bunun değerli bir etki olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Kuraklıkla ilgili alınacak önlemlerin önemli olduğunu belirten Prof. çevreye duyarlı, daha az emisyon ve karbon salınımını günlük hayatımızda kişisel tercihlerimiz haline getirmeliyiz.İkinci olarak tarımsal faaliyetlerde yırtıcı sulamadan vazgeçmeli ve su kullanımında daha çok damla sulama sistemine geçmeliyiz.Üçüncüsü Bölgelerdeki su potansiyeline orantılı olarak iklim modeline, orantılı olarak da tarımsal faaliyete geçmeliyiz.Suyun sanayide yeniden kullanımı ve bu geri kazanılan suyun proseslerde kullanımı yaygınlaştırılmalıdır” dedi.

haber-kose.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu